İnsan, onu gerçekten mutlu eden şeyler gözünün önündeyken fark edemiyor zaman zaman. Belki, bazen, daha büyük mutluluklara sahip olma gayesi içinde, geri döndüğünde bulamayacağını da bilemeden yeni yollar arayışına giriyor. Sonra bir an, üzerinden biraz da zaman geçince hissettiği ince bir sızı, geçmişte bir yerlerde kalbini ısıtan o mutluluğu hatırlatıyor. Ne oldu diyorsun, daha mutlu olabilirdim ben.
Özgürlüğüne, nefes aldığını hissetmeye duyduğu ihtiyaç her zaman hat safhada bir insan olarak, nefes alamadığımı hissettiğim bir zaman diliminin içinde buldum kendimi. Zaman zaman hepimizin içinde beliren o açlık, bende her zamankinden daha sık ortaya çıkar oldu bu dönemler. Geçtiğimiz günlerde izlediğim ''
Burning'' bu psikolojiye girme sürecimi hızlandıran en önemli faktör. Kore'nin
Yabancı Dilde En İyi Oscar Adayı olan film
Başka Sinema kapsamında seçili salonlarda gösterilmeye devam ediyor. 2 saat 28 dakika boyunca ağır ve sağlam şekilde devam eden hikayenin akışına önce kendinizi kaptırmıyorsunuz belki, sonrasında ise günlerce sizi, hayatınızı yaşama amacınızı sorgulamaya itiyor.
The Walking Dead'den
Steven Yeun ve
Veteran'dan
Yoo Ah In başrollerde.
Psikolojik gerilim ve dram türündeki yapımları ile tanınan yönetmen
Lee Chang Dong, 2010 yılından beri devam eden sessizliğini bu filmle bozuyor. Japon yazar
Haruki Murakami'nin aynı isimli kısa hikayesinden uyarlanan film, Afrika'da ortaya çıkıp dünyaya yayılan ''Büyük Açlık'' felsefesini sahipleniyor.