26 Mart 2019 Salı

Günün Sonunda Duygularımız Kurtaracak Bizi, Güzel Bakmaktan Vazgeçmek Neden?



Bir konu hakkında duygu yoğunluğum hat safhaya ulaştığında; yazmayı ve hissetiklerimi / düşündüklerimi bir kişi ile bile olsa insanlarla paylaşmayı, bu sayede ise duygu yoğunluğumu normal seviyelere çekmeyi tercih ediyorum.

Oldum olası, ''uzay'' bende en çok merak uyandıran konulardan biri olmuştur. Farklı galaksiler, bu galaksilerde birbirinden farklı özelliklere sahip gezegenler, küçüklü büyüklü yıldızlar, kara delikler... Sorsanız Jupiter'in çapının kaç milyar m'den ibaret olduğunu, Mars'ın yüzeyinin ne çeşit mikro partiküllerden oluştuğunu ya da Pluton'un sıcaklığının eksi kaç'larda olduğunu bilmem. Beni uzay fikrine bu kadar bağlayan şey biraz daha manevi, bu kadar kocaman bir evrende aslında ne kadar küçük olduğumuz. Günlük koşuşturmada hayatı kendimize zindan ettiğimiz dertlerimiz, küçücük hallerimizle kalkıştığımız ego savaşlarımız, aslında doyuma ulaşmak çok kolayken bizim kendi kendimize zorlaştığımız kısacık hayatlarımız. Bunları düşünüyor ve içsel büyüklüğünün farkına varamadan yitip giden hayatlar beni çok üzüyor. Kalbini geniş tuttuğunda bu küçücük bedenlerden sıyrılıp, daha ulvi bir şeye dönüşebildiğini fark ettiğinde kıymetli bir şeye dönüşüyorsun aslında.

7 Mart 2019 Perşembe

Bizim Birbirimize İhtiyacımız Var #8MART

Hayatta en nefret ettiğim şeylerden biri, insanların düşüncelerini, inandıklarını ve sahip oldukları değerleri görmezden gelerek onlara saygısızlık etmek olsa gerek. Daha fazla nefret ettiğim başka bir şey ise, kadınların hayat boyu karşılaştıkları çifte standartlar. O sebeple sessiz kalamayıp, birkaç kelime yazmak istedim.

Baştan söyleyeyim, amacım asla cinsiyetçilik üzerinden duyar kasmak değil. Zaten amacım cinsiyetçilik yapmak hiç değil.

13 Şubat 2019 Çarşamba

Tutunacak Sebepler Ararken İnsanoğlu


En sevdiğim filmlerin başında gelen How to Make an American Quilt'in o tatlı, sıcacık müzikleri; bu yağmurlu ve karanlık Şubat gününe inat; içimde bir şükretme isteği uyandırıyor. Tanıştığım insanlarda, genelde iyimser bir imaj yaratmamın aksine, inanması güç şekilde modu kolay düşen bir insanım. Çabuk üzülebiliyor ya da küçük meseleleri kendime dert edinebiliyorum. Hiç derdim yokmuş gibi göründüğüm bir anda bile, içimde kocaman bir hüzün seli yaşayabiliyor. Nereden geldik buraya, nereye varacağız derseniz eğer; modumun ani düşüşler ve yükselişlere maruz kaldığı son birkaç haftada ''Nedir mutluluk ya da mutsuzluk olarak adlandırdığımız bu ruh durumları'' diye sorgular oldum kendimi. Karmaşık cümlelerin üstadı olarak, yine basitleştirerek yazamadım tabii söylemek istediğimi. Asıl soru şu, mutlu muyuz gerçekten? Yoksa, mutlu olmak için çok mu zorluyoruz kendimizi? Tutunacak bir sebep, mutsuzluğumuzu göz ardı edecek pembe gözlükler mi arıyoruz?

30 Ocak 2019 Çarşamba

Sen Geride Bıraktıklarınla Hep Ölümsüz, Hep Bizimle Kalacaksın



Vedaları sevmiyorum. Hani en sevdiğin t-shirt'üne çamaşır suyu dökülür küçük çaplı bi için burkulur, aslında birlikte ne güzel günler geçirmiştiniz. Ya da o çok sevdiğin cevizli dondurmanın üretimden kalktığını öğrenirsin de yazların artık biraz daha eksik geçmeye başlar. En yakın arkadaşınla küçük bir tartışma yaşayıp birkaç gün konuşmadığınızda ya da, o birkaç gün dünyanın en uzun zamanı gibi gelir sana. Yakın olduğunuz, yanında tedirgin hissetmediğin zamanları özlersin. Özlemeyi sevmiyorum.


16 Ocak 2019 Çarşamba

Burning, Varoluş Amacını Sorgulatırken Farklı Bir Bakış Açısı Kazandırıyor

İnsan, onu gerçekten mutlu eden şeyler gözünün önündeyken fark edemiyor zaman zaman. Belki, bazen, daha büyük mutluluklara sahip olma gayesi içinde, geri döndüğünde bulamayacağını da bilemeden yeni yollar arayışına giriyor. Sonra bir an, üzerinden biraz da zaman geçince hissettiği ince bir sızı, geçmişte bir yerlerde kalbini ısıtan o mutluluğu hatırlatıyor. Ne oldu diyorsun, daha mutlu olabilirdim ben.

Özgürlüğüne, nefes aldığını hissetmeye duyduğu ihtiyaç her zaman hat safhada bir insan olarak, nefes alamadığımı hissettiğim bir zaman diliminin içinde buldum kendimi. Zaman zaman hepimizin içinde beliren o açlık, bende her zamankinden daha sık ortaya çıkar oldu bu dönemler. Geçtiğimiz günlerde izlediğim ''Burning'' bu psikolojiye girme sürecimi hızlandıran en önemli faktör. Kore'nin Yabancı Dilde En İyi Oscar Adayı olan film Başka Sinema kapsamında seçili salonlarda gösterilmeye devam ediyor. 2 saat 28 dakika boyunca ağır ve sağlam şekilde devam eden hikayenin akışına önce kendinizi kaptırmıyorsunuz belki, sonrasında ise günlerce sizi, hayatınızı yaşama amacınızı sorgulamaya itiyor. The Walking Dead'den Steven Yeun ve Veteran'dan Yoo Ah In başrollerde.
Psikolojik gerilim ve dram türündeki yapımları ile tanınan yönetmen Lee Chang Dong, 2010 yılından beri devam eden sessizliğini bu filmle bozuyor.  Japon yazar Haruki Murakami'nin aynı isimli kısa hikayesinden uyarlanan film, Afrika'da ortaya çıkıp dünyaya yayılan ''Büyük Açlık'' felsefesini sahipleniyor.


14 Ocak 2019 Pazartesi

Aquaman, DC Comics'e Yeni Bir Soluk Getiriyor

Marvel'in önlenemez yükselişinden ilham almış olacak ki, ardı ardına vizyona soktuğu  Batman vs Superman, Justice League, Wonder Woman gibi filmleriyle DC Comics ''ben de buradayım'' dedi ve süper kahramanlar evreninde bir rekabet ortamı yarattı. Marvel'ın renkli ve esprili dünyasına karşın, daha karanlık ve aklı başında karakterleriyle farkını ortaya koyan DC yapımları, seyircileri Marvel'ınkiler kadar kendine bağlayamadı bir türlü.

21 Ekim 2018 Pazar

Masal Şehri Edinburgh



Edinburgh'a olan hissiyatımı anlatacak keskin bir giriş cümlesi bulamadığımdan, bir İskoç olan şair Alan Bold'un dizelerinden alıntı yaparak araya kaynamak istiyorum... ''Edinburgh'tan kaçamıyorsunuz, ona karşı hisleriniz zaman içinde değişmiyor. O hep sizinle kalıyor, daima.''

Üç günlük - kısacık bir seyahatin anılarını, üzerinden bir yıl geçmiş olmasına rağmen hala bu kadar taze tutuyor olmam benim değil, İskoçya'nın benzersiz güzellikteki başkenti Edinburgh'un başarısıdır. Sokakları buram buram tarih kokan, hafif hafif esen rüzgarı ile aklınızı başınızdan alan bu şehir, her mevsim gidilip görülesi güzellikte.

Günün Sonunda Duygularımız Kurtaracak Bizi, Güzel Bakmaktan Vazgeçmek Neden?

Bir konu hakkında duygu yoğunluğum hat safhaya ulaştığında; yazmayı ve hissetiklerimi / düşündüklerimi bir kişi ile bile olsa insanlar...