Çok insanlar tanıdım, sevdikleri için kendinden geçecek, kendi hayallerini feda edecek, benliğini
ölüme sürükleyecek. Çok
insanlar tanıdım, sevgilileri için diğer sevdiklerini arkada bırakabilecek... “Sevmek
kötü bir şey mi?” diye soracaksınız şimdi siz bana. İnsanın hayatında “sevgilim”
dediği insan önemli olmamalı mı? Tabi ki olmalı. Ama; ne uğruna? Ne uğruna
hayatına dahil etmeli insan sevgiliyi? Ne uğruna kimlerden vazgeçmeli? Ne
uğruna kendinden vazgeçmeli? Ne kadar çok soru soruyorum değil mi yazılarımda? Soruyorum
evet, çünkü ancak sorguladıkça öğrenir insan. Kendini sorgulayarak,
yaşadıklarını sorgulayarak farkına varır. Sorguladıkça aralanır önündeki o flu
pencere. Ne demiştik? Ne uğruna sevmeli insan? Bence, her şeyden önce kendi
benliğini yıkmadan sevmeli. Çünkü; domino taşları misali, bir kere yıkıldı
mı insan, bir kere kendinden vazgeçti mi değer verdiği diğer her şey de
beraberinde gelir. Önce kendisi, sonra hayalleri, arkadaşları...
Hiç “arkadaşımı satmam” tartışmasını yapmayın şimdi kendinizle. Kendinden
vazgeçen insan arkadaşını düşünür mü? Burada sorun arkadaşı kaybetmekte değil.
Burada sorun eylemlerinizi kimin şekillendirdiği. Kendi kararlarınızı hala
kendiniz verebiliyorsanız hiç sorun yok. Zira, sizin için neyin iyi olduğuna
karar verebilecek yetkinliktesinizdir. Ama; kararları artık siz vermiyorsanız,
sorgulamıyorsanız ve daha da kötüsü sorgulamanız gerektiğini unuttuysanız
ortada çok büyük bir sorun var demektir. Sevmek, çok güzel bir duygu. Belki de
en güzeli. Ama sevmek, kendinizi de hala sevebiliyorsanız çok güzel. Onunla
beraber eksilmek yerine artabiliyorsanız, hayatınızdan alıp götürmek yerine mevcut
olanlara fazlasını ekleyebiliyorsa, aynaya baktığınızda gözlerinizin içi
gülüyorsa ve daha güzel gözüküyorsanız kendinize, yanyanayken kendinizi
sınırlandırmak ya da davranışlarınızı planlamak zorunda hissetmiyorsanız...
Zaman geçipte aynaya tekrar baktığınızda sönmüşse o gözlerinizdeki ışık,
elinizde ondan başka kimse kalmamışsa, siz siz olmaktan çıkmışsanız; mutlu
olduğunuzu söyleyemezsiniz. En azından benim için mutluluktan çok uzak bir
durum bu. Koskoca hayatımda tek bir kişiye bağlıyorsam sevinçleri; bu mutluluk
değil eldekiyle yetinmektir. Mutluluğuma mutluluk katacak daha birçok sebep
varken onlara uzaktan iç çekmektir.
24 Ağustos 2012 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Günün Sonunda Duygularımız Kurtaracak Bizi, Güzel Bakmaktan Vazgeçmek Neden?
Bir konu hakkında duygu yoğunluğum hat safhaya ulaştığında; yazmayı ve hissetiklerimi / düşündüklerimi bir kişi ile bile olsa insanlar...
-
Beni yakından tanıyanlar, başlık yaratma konusunda ne kadar yaratıcılıktan uzak olduğumu bilirler. Bu durumun bir örneği olarak bu yazı i...
-
Yazıya geçmeden bir yorumumu belirtmek istiyorum, arkadaş bu filmlerin orijinal isimlerinden sapıp bu kadar saçma isimler bulmak hoşunu...
-
Kisisel Degerlendirme: 8,5/10 Oyuncular: Bae Su-Ji, Ryoo Seung-Ryong Tur: Muzikal, Dram Sure: 109 dakika En son izledigim Kore filmi,...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder