Saat 05:47. Bir güneşin doğuşunu daha kaçırmışım,hava
aydınlanmış.Yanımda şekersiz ve kremasız acı kahvem; beni kendime getiriyor.
Kuş sesleriyle rüzgarın uğultusu ise bana eşlik ediyor. Mutluyum.
Yalnızım. Yanımda ne bir arkadaşım var ne de aşığım. Şu an
sadece kendime aşığım. Çok param da yok öyle, evimin küçük balkonunda
oturuyorum. Ama mutluyum, huzurluyum. Aldığım nefes, soluduğum bu tertemiz hava
bana umut veriyor. Tuttuğum kalem, karaladığım bu boş sayfa bana kendimi iyi
hissettiriyor. Hayatın o gürültüsünden, karmaşasından çok çok uzağım.
Zaten hiçbir zaman anlamamışımdır durduk yere hayata olmadık
anlamlar üreten, kendine gereksiz dertler edinen insanları. Elindekiyle
yetinmek, elindekine şükretmek varken; hep daha fazlasında gözü olan insanları.
Tamam; insanların tabii ki hedefleri, gelecek ile ilgili hayalleri olmalı da
bir dur bakalım. Önce bugünü yaşa, bugünün tadını çıkar. Çıkar ki geleceğe
umutla bak. Hayat gerçekten o kadar kısa ki, senin dünyanı kararttığın hiçbir
sıkıntıya değmez. Şimdi kalk yerinden ve sana iyi gelen ne ise onu yap. En
sevdiğin şarkıyı dinle, sevdiğin bir film izle ya da ılık bir duş al... Bugünün
tadını çıkar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder